Turgut Dibek; AB’ye uyum sürecinde, orasının talep ettiği eylemlerin hükümet tarafından yerine getiriliş şeklinin AB normlarına uymadığını ifade ettiği konuşmalarında, AB ülkelerindeki yönetim ve yöneticilerin zihniyeti ile Türk hükümetindeki yöneticilerin bakış açısını da kıyasladı. Gündemdeki flaş konuların içeriğiyle ilgili olarak da görev ve yetki çatışmasının ortaya çıkacağını belirten Dibek, AB için çıkarılan bir yasanın uygulanabilir hale geçirilişinin, AB’ye ne kadar uyacağı konusunun tartışılır olduğunu söyledi.
Türkiye’nin şu anki ve geçmişteki ekonomik krizlerdeki gerilemelerine de matematiksel olarak kısaca değinen Dibek, gündemdeki konuların vatandaşın asıl meselesi olmadığını, gündemin çarpıtıldığını ve ekonomik zorluk içinde olan vatandaşların esas sorunlarının gözardı edildiğini söyledi.
Dibek; “Vatandaşlarımız şu anda çok büyük sıkıntılar çekiyor. Çekmemesi mümkün değil. Ancak iktidar her nedense ekonomik sorunlardan çok gündemdeki sorunlara yoğunlaşıyor.
Ben geçen hafta bölgemdeydim. Benim üreticim ve çiftçim 400 bin liraya buğday vermek zorunda kalıyor. Bundan 8 ay önce buğdayını eken çiftçi tarım kredi kooperatiflerinden kilogramı 1.370 bin liraya gübre aldı. Bugün o gübre 470 bin lira. Arada 1000 liraya yakın fark var. Şimdi vatandaş 1.370 liraya aldığı gübreyle yetiştirdiği buğdayı, bu yaz 400 liraya satacak ki buğdayın bedelini alacak. Zaten satmaya yer bulamıyor.
Borcunu nasıl ödeyecek? Vatandaşın derdi bu. Teşvik paketine bakıyosunuz.
Ne esnaf var, ne de çiftçi.
Vatandaş artık isyan ediyor. Türkiye’de insanların gerçek sorunları bir tarafa itiliyor.” dedi. 45 dakika boyunca ülke gündemindeki sorunları yorumlayan Turgut Dibek, hükümetin uyguladığı politikaları da çelişkili ve tedirgin edici bulduğunun altını çizdi.