HABER MERKEZİ
Emekli Öğretmenler Nafiz Anıl ile Şerif Aktürk’ün organizasyonunda gerçekleşen ve sponsorluğunu Carisma Cafe’nin üstlendiği gecede konuşma yapan Edirne Lisesi Koruma Derneği Başkanı Sinan
“Eşin dostun sohbet ettiği anlama gelen bir geleneği yaşatmak üzere böyle bir programın uygulanması yıllar sonra tekrar Edirnelilerin aklına geldi. Bundan bir süre önce yanılmıyorsam yerel Tarih Kurumu ayeleri, Valilikle girmiş olduğu temaslarla Emekli Öğretmenler Derneği’nde Helva Sohbetleri konusunda Edirne’nin bir geçmişteki örfünün adetinin yaşatılması amacıyla bir program düzenlemesini önermişti.
Güney Doğu Anadolu’da ki bazı illerimizde sıra gecesi dediğimiz işte bu egede helva çekme geceleri. Kastamonu’da Lokum Geceleri gibi isimlendirilen yöreye has adetlerle bu tip sohbet toplantıları yapıla gelmektedir. Edirne’dekine helva sohbetleri işte gaziler helvası şeklinde isimlendiren sohbetleri yine henüz gördüğümüz üzere 300-350 sene geriden gelen bir gelenekten bahsediliyor.
İnsanların bir birleriyle iletişim içerisinde olmalarına bir takım sohbetleri kendi aralarında yapabilme imkanını bulmalarına vesile olması açısından ismini de helva sohbetleri şeklinde koymuşlardır. Biz bu konuyu hazırlayan Nafiz Anıl hocamıza emekli öğretmen yine emekli öğretmen mekan sahibi Şerif Aktürk hocamızın isteği üzerine burada toplanmış bulunuyoruz.
Bizde gerçekleştirdikten sonra sırasıyla müzikle ilgili bölümlerini sazendeler ve icra edenlerle birlikte yaşayacağız. Böyle bir toplantıya gelmenizden katılmanızdan ötürü hepinize çok çok teşekkürler ediyorum inşallah hoşça ve güzel bir vakit olur. Bu Edirne’de bir başlangıç güzellik olur bundan sonra ki yapılacak toplantılara örnek olmuş olur.”
Emekli Öğretmen Nafiz Anıl’da Gaziler Helvası ile ilgili olarak şunları kaydettie:
“Ben bu sohbetlerin tarihçesini araştırmış çok muhterem ağabeyimiz Hakkı Sonyılmaz’ın eserinden alınan gaziler helvasıyla ilgili nasıl yapıldığınla ilgili size bilgi aktarmak istiyorum. Avrupa’ya yapılan tüm seferler Edirne güzergâhını güderler, sefere Edirne’den giderler dönüşlerde olurdu aynı yolda, ordu önce Edirne’ye girerdi bütün ikmal işlerini görürdü, ikmal bitince sefere gidilirdi, uğurlama olurdu halk tarafından sefer yeri söylenmeyip saklanır ordu halk namazgâhta toplanır, sefer namazı kılınır paklanır, sefere çıkılırdı ardından, ordu Avrupa seferine gider. ordu gözlerden kaybolana kadar şehir halkı ardından dua eder. Tekbir getirirdi hep bir ağızdan ordu ve halk toplanırdı beraber ordu kazanından halkta helva yer tabur imamları da dua eder sonrada marşlar başlardı mehtevandan gaziler için helva gelenekti hüdavendi yardan bir gelenekti sefere çıkış dönüşte gerekti orduya moral verme bakımından, helva pişer saray ocaklarından dağıtılır. Ordu kazanlarında helvayı irmikten yaptıklarından Gaziler Helvası dendi halk tarafından. Hep gaziler için helva yaptıklarına yenen helvaya da isim taktıklarına Gaziler Helvası dendi adına irmik helvasına.
Edirne ağzından, gaziler seferde şehit verince, şehit anıldığını halk görünce, halkta başladı yakını ölünce, gaziler helvası vermeye ardından ölü arkasından helva verdiler, adına gaziler helvası derdiler, ölen yaşlıyı gaziden saydılar, sefere katılmış olduğundan. Gelenek her gün arttı azalmadı, ölü ardı helva vermeyen kalmadı, sonra erkek kadın ayrımı olmadı, günümüze uzandı o zamandan gaziler helvası kutsal sayıldı. Sonra yöreden yöreye duyuldu, gelenek olup çevreye yayıldı. Helva sohbeti başladı sonradan.”
Yapılan konuşmaların ardından Şiir ve Maniler okundu. Yüsük Saklama, Fırdöndü, Tombala gibi oyunlar oynandı. Bağlama eşliğinde Edirne Türküleri söylendi. Katımıcılara Helva ile Ayran ikram edildi. Türk Musikisi’nden Şarkıların icra edilmesinin ardından program sona erdi. (s)