Şenol Goncagül
Bizim Bülent, %50 oranında engelli. Engelli bir eşi ve pırıl pırıl çocukları var. Kendi yağlarında kavrulup gidiyorlar şükür…
Bülent’in annesi, seneler evvel bizim gazetede çalışıyordu. Bülent’e protez bacaklar lazımdı. Bir destek olduk ve hayırseverleri sahaya çekerek, annesinin sırtında okula gidip-gelmekten kurtardık.
Bizim Bülent’i, sonradan da Zorlu Tekstil Fabrikası’nda Depo Bölümü’nde işe başlattık…
Bülent, geçenlerde Lüleburgaz’da buldu beni. “Abi” dedi. Zorlu Tekstil’de çalışırken, emekliliğime 5 ay kala işten çıktım. Aldığım tazminatım ile borçlarımı kapattım. Ancak, emekli olamadım. İşe de giremedim bir türlü…
Bülent’ in eşi bir fabrikada çalışıyor. O da %50 engelli… Lüleburgaz da yaşıyorlar halen…
Eşe-dosta haber saldım. Bülent’in hiç değil ise emekli olana kadar işe girmesi lazım. Emekliliğini kazanmasından sonra da, eğer mümkün ise çalışmaya devam etmesi lazım.
Engelli oldukları için küsüp, kendilerini toplumdan soyutlara, hatta bu mazeretlerini kullanarak, dilencilik yapanlara bile rastlıyoruz sokaklarda. Ve hatta, sapasağlam oldukları halde, kendilerine engelli süsü vererek, asalaklık edenlerin iplikleri çıkıyor piyasaya…
Bizim Bülent; alın teri ile çalışarak, çocuklarına babalık etmek istiyor. Göğsünü gere gere toplum arasında dolaşabilmek istiyor. Çocuklarının yüzüne çekinmeden ve sıkılmadan bakabilmek istiyor…
Bizim Bülent iş istiyor kısacası…
Çok şey mi istiyor dersiniz?!
Anladınız siz onu !..